Şubat 26, 2013

ADI GİBİ ÖZGÜR, ÖZGÜR KOCAELİ GAZETESİ!

Bugün Sevgili Basın Sözcümüz Yeşim Güriş, önce aşağıdaki videoyu bulup yolladı:
Pembe domates devrimi - Özgür Kocaeli Gazetesi

Sağolsunlar, Milliyet'in haberini sevmiş, benimsemiş, bir de çeşitli görüntülerle bezeyip videosunu yapmışlar! Derken Yeşim'den bir mesaj daha, bu kez aynı gazetedeki bir makaleyi yollamış:
M. Tanzer Ünal imzalı makaleyi... Başlık da "Bir gün Pembe Domates Toplantısına Katılmak İster misiniz?"
Hemen hepsi doğru naklettiklerinin de sevgili Baliç'lerin "sandıkta üç tohum bulması" doğrusu ilginç.
Bize verdikleri "Üç domates" doğru da üç tohum? Sandık?
Böylece Milliyet haberi hem "evrim!" geçirerek hem yeni içerikler de "kazanarak!" ilginç bir yolculuğa çıkmış bulunuyor...

Şubat 22, 2013

"PEMBE DEVRİM"!

Milliyet bugün aynen böyle başlık atmış PDA'dan yola çıkarak yaptığı pembe domates haberine...


Söylemek istediğimiz, çok önemsediğimiz hemen her konuya da yer vermiş.
Ayşen Ertür ve Mehmet'in altını kalın kalın çizdiği hususlar gibi...

Sağolsunlar..

Bu konuya böylesine dikkat çekilmesinde Sazak'ların payı inkar edilmez.
Sevgili üyemiz Ayşe Sazak'ın anlattığına göre Derya Bey, daha görür görmez bir pembe domatesin "has", "doğal", "evladiyelik bir tohumdan gelme" olup olmadığını ayırdediyormuş.

Ceren Büyüktetik imzalı haberin tamamı şurada...

Şubat 15, 2013

"BALKONUMDA TARLA VAR"

Bugünkü Radikal'den bir haber: "BALKONUMDA TARLA VAR"


"PEMBE DOMATES GERÇEK BİR BAŞARI ÖYKÜSÜDÜR’ 
Leyla Kabasakal: “Pembe domates evladiyelik, çok ince kabuklu, şekli düzgün olmayan bir tür. 2008 öncesine kadar pembe domatesin p’sini bulamazdınız. Neden? Çünkü kabukları ince, hemen bozulur. Şekli düzgün değil, kasaya düzgün koyamazsınız. Endüstriyel açıdan hiç başarılı bir tür değil. Standartlaşmıyor. Ama pembe domates ağının başarısından sonra halktan öyle bir talep geldi ki, şimdi normal pazarlarda bile var. Alın pazardan, çekirdeğini kurutun, alın size tohum! 
Tüketici talebinin piyasayı iyi yönde nasıl şekillendirebileceğinin başarı öyküsüdür bu."

Balkon Bahçeciliği Topluluk Lideri Leyla Kabasakal'ın Radikal, Emel Alptekin'e verdiği demeçten...
Haberin tamamı şurada: 15 Şubat 2013- Radikal haberi

Aralık 31, 2012

2013...

2013, tüm Pembe Domates Ağı üyelerine
sağlık, mutluluk ve

Çekirdeği bol, doğal pembe domatesler getirsin...

Sevgi ve saygılarımızla.

Tansuğ'lar

Aralık 05, 2012

Kent Tarımı ve Müzik, Parizyen Mimari Eliyle Birleştirildiğinde...

İşte o zaman ortaya böyle bir güzellik çıkabiliyor!

Phadion Club, bu yapıyla ilgili haberinde "füzyon mutfak olur da füzyon mimari niçin olmasın?" diyerek bu yapıyı bir "füzyon mimari" örneği olarak değerlendirmiş.

Parisli mimarlık ofisi SOA, Bordeaux kentindeki eski bir depoyu, böyle bir kültürel merkeze dönüştürmüş adını da "Düşey Çiftlik" koymuş. Çevre halkı buraya gelip bir taraftan müzik dinlerken bir taraftan da düşey çiftçilik öğreniyor, kentte organik tarıma teşvik ediliyor...

Phadion'un web sitesine bakarsanız, gitmişken bu gibi eserleri bir araya getirdiği "Vitamin Green"e de göz atmayı unutmayın!

















Farming and music come together in Bordeaux | Architecture | Agenda | Phaidon




SOA Mimarlık, kent tarımı alanında uzmanlaşmış bir ekip. Bu projenin benzeri daha bir çok örnek var portfolyolarında...

Bordeaux'daki bu projede,  "Projet Darwin" kuruluşunun da parmağı var. Adını Darwin'den alan bu ekibin web sitesinde sadece Fransızca içerik olduğu için fazla bir şey anlayamadımsa da değme çevre örgütüne taş çıkartacak cinsten, dehşet işler yaptıkları görülüyor.

Ne diyelim darısı Türkiye'nin, biz kentlilerin başına!

Aralık 02, 2012

MİLLİYET'TE "ORGANİK UYANIŞ" DİZİSİ

Milliyet Gazetesi, "Organik Uyanış" genel başlığı altında, doğal tarım konusuna bir neşter attı. "Organik mi doğal mı?" tartışmasını da açması bakımından bu yayın hayati önem taşıyor.
İzlemekte büyük yarar var. Her "organik" şey aynı zamanda "doğal" mı? Burası tartışmalı çünkü.

Geçen gün bizim de fikrimizi sordular:

PEMBE DOMATES AĞI
Organik uyanış dizisinde yer vermek istediğimiz bir diğer çiftçilik serüveni ise İstanbul’da balkonlarda başlayan ‘Pembe Domates Ağı’. Avniye ve Mehmet Tansuğ çiftinin arkadaşlarının hediye ettiği üç pembe domatesle başlattığı ağ 6 yılda 2 bin 700 kişiye ulaşmış. Balkon ve çatılarına koydukları saksılara birbirlerine hediye ettikleri pembe domates tohumlarını eken... (devamı için tıklayınız!)


Bu dizi için Ayşen Ertür, Konyar'lar da görüş bildiriyordu. Organik Uyanış'ı izlersek onları da yakında okuyabiliriz...

Bu arada bugünkü Milliyet'in bir başka köşesinde, Antalya, Kumluca'daki "DOMATEXPO" Fuarında bir tohumculuk firması tarafından "tanıtılan" yeni bir endüstriyel (sarı domates ile ampul biçimli domatesin ıslahından elde edilen tohum ile üretilmiş)  domatesin seneye pazara sürüleceği yolunda ilginç bir haber var, (başlığa tıklarsanız...): 

"Ampul Domates Seneye Pazarda"












Kıssadan hisse: Elimizdeki doğal tohumların doğallığının kıymetini iyi bilelim!!! 

Kasım 16, 2012

LEZZETSİZ DOMATESLER HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA

Üyemiz Sayın Ömür Yıldız, geçen gün hem grupa hem de PDA Ortak Web Günlüğü'nde ilginç bir içerik paylaştı: "Marketten Alınan Domatesler Niye Lezzetsiz"

Bu konuda bir araştırma yapan Florida Üniversitesi Bahçe Bilimleri Bölümü'nde Profesör olan  Harry J. KLEE'nin Current Biology dergisinde yayımlanan bir araştırmasına göre domatesin lezzetinin oluşmasında bitkiye kokusunu veren bileşenler büyük rol oynuyor. 
Klee, "domates tüketiminin artması ile birlikte çiftçilerin domatesin lezzetini değil tarladan almaya çalıştıkları domates miktarını önemsiyorlar. Bu da değişen yetiştirme teknikleri, ve gübreleme yöntemleri sebebiyle domatesin lezzetinin bozulmasına neden oluyor. Yetiştirici ile son kullanıcı arasında doğrudan bir ilişkinin olmaması da bu işi kolaylaştırıyor. Çünkü yetiştiren için domates, sandığa yerleştirilen para getiren kırmızı bir şey..." diyormuş...

Prof. Klee, bizim PDA'ya (Pembe Domates Ağı) benzer bir şekilde, seçmiş olduğu kaliteli tohumları ücretsiz olarak paylaşmakta ve yaygınlaşması için uğraşmaktaymış.

Kasım 08, 2012

KASIM PEMBELERİ



Hemen bir alttaki gönderide, artık sökülecekler iken sıcak Ekim ayında yeniden çiçek açan var. İşte onlar meyva da vermemiş mi?

Şaka gibi...
Post-mature!


Ekim 23, 2012

PASTIRMA YAZINI BAHAR MI SANDIN?

Ekim'de çiçek açan pembe domates!
Geçtiğimiz haftalarda İstanbul, Ekim ayında 33 derece sıcaklığı gördü. Birkaç hafta süren bu yalancı yaz ("pastırma yazı" mı?) sırasında bir de baktık ki henüz sökmediğimiz balkon pembelerinden biri çiçeklenmiş... Hem de ne çiçek! Öyle kolayca döküleceğe de benzemiyor... Bakalım ne olacak şimdi...

Aşağıdakiler de Eylül ayının son hasatı!






DATÇA'DA YETİŞİYOR ÇEVRE İLLERİN HABERİ BİLE YOK

DATÇA'DA YETİŞİYOR ÇEVRE İLLERİN HABERİ BİLE YOK - WEB TV :: Hürriyet
Datça'nın tarla domatesi hakkında bir haber!

Eylül 07, 2012

HAFİZE BALİÇ'İ BU YIL DA ANDIK!

2012 Hafize Baliç Pembeleri
Sevinç ve Hakkı Baliç ile geçtiğimiz Pazar günü Edirne ve Çerkesköy'e gittik. Edirne, Hakkı Baliç'in doğduğu, Sevinç'in de Çekül Vakfı yıllarında 7 Ağaç kampanyası vesilesiyle ağaçlandırılmasında payı olan şehir. Gerçek "Hemşehrilik" duygusunun ne olup ne olmadığını, hatta insanın bir yeri benimsemesi için orada doğmasının hiç de şart olmadığını somut olarak görmek için Baliç'lerle birlikte bir Edirne gezisi yapılması yeterli... Bu gezinin notlarını kişisel blogda ayrıca paylaşacağım...
Dönüş yolunun son durağı, Çerkesköy idi. Rahmetli anneleri PDA'nın da annesi Hafize Baliç'in evi... Orada son kalan pembelerden biraz toplayıp İstanbul'a döndük.

Resimdeki 2012 mahsulü yeşil pembeler, PDA'nın ortaya çıkmasına neden olan o ilk 3 pembe domates bize yine Baliç'ler tarafından armağan edildiği zaman nasıl idiyseler aynı öyleler. Aşağıda da o domateslerin pembeleşme aşaması ve Hafize Hanım'ın hala üretime devam eden bahçesi... "Nur içinde yatsın" diyerek andık onu işte... (Tabii bu üretim kendiliğinden sürmüyor, çocukları sürdürüyor! Önümüzdeki günlerde Star TV'deki Melek sabah programında Sevinç Hanım ve Hakkı Bey hem PDA hem pembe domates hakkında bilgi verecek, günü kesinleşince buradan duyuracağız!)
2006 pembeleri
Çerkesköy- Hafize Baliç evi



Ağustos 19, 2012

"BAYRAMLIK" !

Bugün "Şeker Bayramı"!

Biz de Pembe Domates Ağı'na bayramlık bir mesaj olarak, Refik Halid Karay'ın 1943'de yayınlanan "Makyajlı Kadın" kitabındaki "Yaz Sebzeleri" başlıklı makalesinin domates ile ilgili bölümlerini paylaşmak istedik...
Resimlerin üzerine tıklayıp keyifle okuyun!

(Aşağıdaki görüntlerde domatesin hemen ardından gelen "patlıcan"ı ve Karay'ın bu yazının tamamını merak edenler şuradan devam edebilir: "A.T. Kişisel Blog" )

İyi bayramlar herkese...




ANCAK...

Bu yıl evde çimlendirmeye geç başlamıştık...
Ancak şimdi bu hale gelebildiler...

Bu pembelerin kaynağı: Hafize Baliç tohumlarından Metin Varol'un Tekirdağ'da sürdürdüğü pembelerin 2010 versiyonu.

Ağustos 01, 2012

ÇAREYİ PERDEDE BULDUK!

Çiçeklerin dökülüp düşmesi çok yaygın bir sorundu...

Çok fazla sıcak ve ışığın da buna sebep olabileceğini düşünüp önce
balkon demirlerine bir  şifon örtü ile barikat yaptık...
Pembenin tepkisi hemen bir iki meyva vermek oldu...
 Pembe Domates Ağı'nda, çiçeklenen pembelerin meyvaya duramadan çiçeklerini dökmesi bu mevsimin en çok yakınılan konularının başında gelir.
Ama tepeden gene aynı fazla ışığı almaya devam
ediyordu. O zaman da çareyi balkon perdesini de dışarı
çıkarıp saksıları iyice gölgelemekte bulduk...

Bu konuyu ne kadar çok araştırdık... Ne çok çare denedik. Genellikle de işe yaramadı çoğu. Bizim iki küçük balkonda da son bir iki yıldır durum pek parlak değildi. Aşırı sıcaklar geçtikten sonra bir iki ufak meyva... Oysa balkonlarda ne güzel sonuçlar alıyorduk.

Bu yaz şu "aşırı sıcak" ve "yakıcı güneş ışınları"nın bu sorunun asıl nedeni olabileceğini düşündük ve pembeler çiçeklenmeye ve çiçek dökmeye başladıklarında onları olabildiğince bu durumdan korumak için ne yapabileceğimizi araştırdık. Onların tepesine birer şemsiye açıp balkona bağlayamazdık! Sonra şu şeffaf örtü sorunu çözdü. İlk iki küçük meyvayı görünce çok sevindik elbette. "Hazır olumlu cevap vermeye başlamışlarken, şunları iyice koruyalım güneşten" diyerek, balkon perdelerini de devreye soktuk!

Sonuç harika oldu.

Şimdi tek handikap muhtemel bir börtü-böcek taarruzu. Ama bu perdeler onlara karşı da sanki bir fizik engel oluşturuyor gibi...

Sonuç mükemmel! Son yıllarda hiç olmadığı kadar
hızlı, sağlıklı, irice meyvalar...

Şimdi her sabah perdeler dışarı fora!

Temmuz 21, 2012

DOMATESTEN MÜZİKAL ENSTRÜMAN OLUR MU?

Olurmuş:
The Vegetable Orchestra 

Sabah haberi: "Sebze Orkestrası"
Sebze Orkestrası (The Vegetable Orchestra) sebzelerle müzik yapan dünyaca ünlü Avusturyalı bir grup. Konserden önce kesin boyut ve şekillerini de belirtip sebzelerini organizatörlere sipariş ediyorlar; kuliste salatalıktan, domatesten, balkabağından müzik aleti yapıp sahneye çıkıyorlar, çağdaş deneysel müzik yapıyorlar...

Ekofest'e de gelmişler, "Organik Anne" de kendi blogunda tatlı tatlı anlatmış.

Temmuz 03, 2012

"KANADA DOMATESLERİ"

Bu blogu önce Gülenay Börekçi'nin "Egoist Okur"unda gördüm. "Penguin'in en iyi 75 kapağı arasında bir Türk yazarın kitabı var" başlıklı gönderisinde bağlantı vermiş buraya... Sanatsever, okuma meraklısı, "ehl-i keyf" birilerinin (John Elmslie ve William Kimber blogu: Kanada Domatesleri!
Domates pek az geçiyor içerikte ama adı ilgimi çektiği için buraya bir not düşmeden geçemedim.
Adını neden böyle koyduklarını da şurada açıklamışlar; "About the title"!
FDA 2008'in 6 Haziran'ında resimli bir duyuru yayınlayıp, Kanada'dan gelen domateslerin GDO'suz, mumsuz, ilaçsız olduğunu, ABD'nin güneyinde rastlanan salmonella ile de ilgisi olmadığını belirtmiş...
Bundan pek etkilenen yazarlar bu adı verip bu blogu başlatmış...

Börekçi'nin yukarıdaki bağlantısını okumakta yarar var... Bu muhteremlerin, nasıl da keyifli sanat izleyicisi olduklarını da...

Haziran 19, 2012

MUTFAKTA ZEN: Yazın neşesi: Domates

MUTFAKTA ZEN: Yazın neşesi: Domates: Salı Pazarı'na her gidişimde yaptığım gibi, turuncu bisikletimi evde bıraktım. Bu sefer yanımda sırtında koca çantasıyla Montana'dan gelen m...

Haziran 16, 2012

ERKEN ÇIKAN YOL ALIR!

Bu yıl biraz geç yola çıktık bizim balkon için!
Dolayısıyla daha yeni yeni çiçeklendi pembeler...
Egzosa, toza, börtü böceğe direnebilirlerse, çiçekler dalında kalabilirse bir ay sonra meyvaların tadına bakılıp, çekirdekler kurutulabilir...

Umarız!
(Çiçekte olmalarına rağmen geçmiş yılların deneyimlerine dayalı olarak suya boğmuyoruz, 2-3 günde bir makul miktarda sulanıyorlar, "boğazlama" yapılıyor, arada bir toprakları mini-çapa ile havalandırılıyor. Arızalı yapraklar toplanıyor...)