Ağustos 17, 2018
Ağustos 04, 2018
BALKONDA MUCİZE: SOLUCAN GÜBRESİ
Yıllar önce bir "English Garden" vardı İstanbul'da... Sahibi İngiliz diye olsa gerek adı böyleydi. Sonra kapandı. Kapanmadan önce "Ömercan" diye muhteşem bir organik sebze-meyva çiftliği yapıp, üyelerine inanılmaz güzellikte ve çok makul fiyatlara dağıtım yapmıştı. (Bu girişim adı da İntepe'de buldukları bir "temiz toprak" sahibi ile ortak olunması, o toprağın sahibinin oğlunun adı da Ömer olduğu için öyleydi.) Sonra toprak sahibi -galiba TIR'lara otopark gibi- daha "kârlı" bir başka ortak bulup bu girişimin dağılmasına sebep olmuştu.
Neyse. Bu girişi yapmamın nedeni ilk yıllarda balkon bahçıvanlığı için kullanacağımız toprağı English Garden'dan almamız, o toprakların içinde de bolca solucan olmasıydı... Bu olanak böylece son bulunca büyük marketlerden sebze toprağı aldık. Bir aralık Pınar Kaftancıoğlu'nun İpek Hanım Çiftliği de PDA Üyelerine özel toprak vermişti. Sonra daha küçük balkonlu eve taşındık, toprağı da artık "ne bulduysak onu" biçiminde kullandık... Sonuç mu? "Hüsran" tabii. Koca bir yaz uğraş didin, üç-beş minik domates... İkide bir hastalanan fideler vesaire...
Uzun süredir ilk kez bu yaz, mucizevi bir duruma tanığız: Solucan gübreli toprak ve inanılmaz verimli domatesler, biberler... Üstelik bunu bu ağa hiç de yabancı olmayan birisine, PDA Grup Sözcüsü sevgili Yeşim Güriş'e borçluyuz. Yeşim, ülke ekonomisi ve politikasının geldiği noktada eski mesleği profesyonel turizm rehberliğini terketti ve kendini solucan gübresi oluşturmaya adadı. Sevgili Defne Koryurek'in bir PDA Toplantısı öncesi getirdiği sütleriyle bize tanıttığı ve abonesi olduğumuz "Aysun The Sütçü" - "Gündönümü" çiftliğine komşu bir arazide. Sonra doğal tavuklar alıp yumurta üretimine de başladı. Markası ise kendi adı ile oğlunun adının karışımı "YENESOL". (Ona en kolay ulaşmak Instagram'da: YENESOL ve Facebook'ta Yenesol sayfaları yoluyla mümkün!).
Solucan gübresini sebze toprağı ile karıştırıp saksılara koyduğunuzda fideler herşeyden önce zararlılara karşı çok dirençli oluyor. Sağlıklı büyüyor. Harika biçimde de meyva veriyor. Çok teşekkürler Yeşim...
Biz bu yıl pembe fidesi yerine farklı doğal cherry fideleri diktik. Bir de iki çeşit doğal biber. Üstelik daracık duracık saksılara. Sonuçlar gözümüzü yaşartacak kadar başarılı oldu. Tabii yaz sonuna kadar başlarına birşey gelmeden böyle sürerlerse...
Gönderen A.T. zaman: 10:16 2 yorum
Kategori: balkon bahçıvanlığı, balkonda domates, doğal biber, Doğal Cherry domates, HafizeBalic, İpek Hanım Çiftliği, PDA Istanbul, solucan gübresi, Tansuğ, YENESOL, Yesim Guris
Mart 31, 2018
18 YIL ÖNCE YAZMIŞIM: "DOMATESE KASİDE"
Bundan tam 18 yıl öncesi imiş... O yıllarda geniş bir kültür sanat sayfası olan Milliyet'te haftalık yazılar yazıyordum, Internet'ten erişilebilecek kültür sanat kaynakları hakkında... Daha domates konusu gündemimize girmemişti ama has domates özlemi elbette o yıllarda da vardı... İşte o yazılardan birine Neruda'nın "Domatese Kaside"si konuk olmuş:
WEB'DE KÜLTÜR SANAT
DOMATESE KASİDE
Domates ve barış
Vefakâr arama motorum, “google.com" bakın daha neler getirdi “domates domates" diye sordukça... Bir gün Gertrud Stein, Henri Matisse’e komik bir soru sormuş. “Domates yerken onu ne gözle görürsün?" gibisinden. O da “yerken onu herkesin gördüğü gibi görürüm, ama resmini yaparken, ona bir sanatçı gözüyle bakarım" diye cevaplamış. Nedense bu alıntı bir “özdeyiş" kimliği kazanmış. Birçok sanatseverin kişisel sayfalarında kenar süsü gibi bol bol kullanılıyor. Stein’ın buna benzer soruları en sık sorduğu bir başka dostu, Picasso ise domatesi nasıl gördüğünü en kestirme yoldan; resmederek belirtmiş. 1944 yazında Paris’teki apartmanında yaptığı bu resim, Picasso’nun kendini tümüyle “savaşsız bir yaşamöa adadığı dönemin bir kaç ay öncesine rastlıyor. “Domates ve barış" bağlamında Neruda ile ilginç bir kesişme olabilir mi? “Picasso Online" projesi de bu ve benzeri ayrıntıları araştırıyor. Prof. Dr. Enrique Mallen’in başlattığı “tamu.edu/mocl/picasso" adresindeki bu çalışmanın, elektronik Picasso kaynakları içinde en ilginci olduğu söylenebilir. Neruda’nın kasidelerine iki ve üç boyutlu kasidelerle saygısını belirten birisi daha var: William Matthews. “galleryoffunctionalart.com/matthewsphotos.shtml" adresinde “Neruda’ya Saygı" sergisinde ilginç yerleştirmeler görebilirsiniz...
Katil domatesler...
Domatesin dünya barışında ve sanatta üstlendiği roller saymakla bitmiyor. “Dört Kare Yapım" film şirketi eliyle John DeBello, Steve Peace ve Costa Dillon üçlüsünün başının altından çıkan “Katil Domatesler" dizileri de domatese “bina edilmiş"! Teknik açıdan da uzun süre sizi ekran başında tutabilecek Web siteleri “www.killertomato.com" yakında bu dizilerin yenilerinin piyasaya sürüleceğini haber verirken, bir taraftan da, domates dahil, organik olarak yiyeceklerin üzerinde oynayanları dünya çapında protesto etmeye davet ediyor. Masum ve barış elçisi domatese “katil" kimliğini reva görmek nereden mi akıllarına gelmiş? Bir gün, bilerek ya da bilmeyerek, doğal yöntemlerle yetiştirilmeyen sebze ve meyvaları yiye yiye ne olacağımızı tartışıyorlarmış. Birisi demiş ki, “mesela, bir gün, mutfakta tasın içinde yıkanmayı bekleyen domateslerden biri çıkıp, büyüse büyüse ve o evin kadınını yese!"... Ondan sonra gelsin “Killer Tomatos" dizisi... Yaa, işte daha neler var ama, yerimiz yok! Bizden bir “domates" parçası ile kapatalım: “erkekadam.com/erk/erk23.htm". Hedef kitlesinin “toplumun genel geçer kurallarını yıkmak yerine üzerine sinsice giydirilen rol ve davranış biçimlerini sorgulayan erkekler" olduğu belirtilen bu derginin “Erkek Gözüyle" bölümünde Bora Akün yazmış; “Domates Yemek İçin Güneşi Beklemeliyiz". Aşkla domates arasında benzetme yapıyor. Tevekkeli, Fransızlar boşuna domatese “aşk meyvası" dememişler...
Gönderen A.T. zaman: 13:17 0 yorum
Kategori: avniye tansug, Domatese Kaside, Milliyet, Pablo Neruda, webdekultursanat
Mayıs 14, 2017
BUGÜNKÜ "BAK YEŞİL YEŞİL" KÖŞESİNDE "PEMBE DOMATES AĞI"
Gazeteci ve çevre yazarı Gürkan Akgüneş, Milliyet'deki "Bak Yeşil Yeşil" köşesinde bugün "Domatesle Toprağa Dönüş" başlıklı bir yazı yazmış... Bizim Pembe Domates Ağı'na da yer vermiş, sağolsun...
NOT: Basına içerik veren herkesin başına gelebilir böyle anlam kaymaları! Sayın Akgüneş, geçen gün telefonla aramış, PDA hakkında kısaca konuşmuştuk... Bugünkü yazıda, bana ait kısmın sonunda, sanki endüstriyel tarımın pembe domatesi keşfetmesi ve üretimin artmasında, temel neden bizim üyelerimizin verdiği tohumlarmış gibi bir anlam da çıkıyor. Oysa ben PDA vesilesiyle bilinirliğin çok artması yüzünden, endüstriyel tarımın da pembe domatesi "farkettiğini", bu yüzden artık 12 ay tatsız tuzsuz, doğallıktan uzak pembe domates bulunabildiğini, bunun da hiç hoş olmadığını söylemiştim. Sevgili üyelerimizi tenzih ederim... Ha, tohum kaptıran ya da bilerek veren olmamış mıdır? Olabilir tabii. Bu amaçla gelen o kadar çok üye adayı vardı ki ilk yıllarda. Becerebildiğimiz kadar engellemiştik... Gerçi bizim üyelerimiz vermese de önemli olan para eden bir ürünün üretimini şöyle ya da böyle artırmak değil mi zaten endüstri için? Neyse... Elinde özgün, evladiyelik, PDA (daha çok Hafize Baliç kaynaklı) tohumlar olup, onların doğal döngüsünü sürdürenlere ne mutlu...
Gönderen A.T. zaman: 09:47 2 yorum
Kategori: balkonda domates, basında PDA, endüstriyel domates, endüstriyel tarım, Gürkan Akgüneş, Milliyet, Pembe Domates Ağı
Mart 30, 2017
İŞTE AMAÇLADIĞIMIZ "PDA" TAM DA BUYDU!
Bu yıl, GoogleGruplar'daki emektar PDA İletişim Ağı birden hareketlendi... Üye sayısı artık 3000'lerde... Tabii her gelenin ilk mesajı tohum talebi olmakta...
Bugün bir ilke tanık olup çok da mutlu olduk.
Bir üyemiz, Sayın Sümer Demirtaş, elindeki PDA tohumlarının fazlalarını paylaşacağını, üstelik tüm grubu meşgul etmemek için talepleri, "PDA - İSTANBUL, Kazasker" başlıklı kişisel blogu üzerinde açtığı "Tohum Paylaşımı" sayfası aracılığı ile toplayacağını duyurdu!
O sayfada tohumlarının kaynaklarını böyle göstermiş:
Bu tohumların kaynağı:
2005 Hafize Baliç Çerkezköy (Tansuğ'lar tohum alma 2005 Eylül).
2006 Konyar'lar Şile
2007 Konyar'lar Şile
2008 yılında bana geldi.
2008 yılında balkon denemem çok başarılı olmadı.
2009 yılında Cavidan Hanım Çiftliği Hobi Bahçesinde başlayan çalışmaların sonucunda elde edilen 2013-2016 yıllarında elde edilen tohumları dağıtıyorum.
Not: Tohumlar ortalama 5 yıl canlılığını korumaktadır.
Ne diyelim, Sayın Demirtaş'a içten teşekkür ediyor, PDA'yı kurarken amacımızın, bu güzel yaratığın doğal döngüsünün sürebilmesi için tam da onun yaptığını yapan üyelerin çoğalması olduğunu tekrarlıyoruz...
Gönderen A.T. zaman: 12:56 0 yorum
Kategori: domates tohumu, evladiyelik tohum, PDA, PDA Istanbul, PDA İstanbul Kazasker, pembe domates, Pembe Domates Ağı, Sümer Demirtaş, Tansug, tohum paylaşımı
Ocak 29, 2017
AHİR ZAMAN DOMATESLERİ...
İspanya Ulusal Araştırma Kurulu’nda görev yapan profesör Antonio Granell, söz konusu 13 bileşenin günümüzde yetiştirilen domateslerde bulunmadığına dikkat çekti...
Kaynak: DİKEN
Gönderen A.T. zaman: 07:19 1 yorum
Kategori: domateste tad, endüstriyel domates, endüstriyel tarım, PDA, Pembe Domates Ağı
Aralık 23, 2016
2016'NIN YEGÂNE BALKON PEMBESİ ya da İZMİRLİLEŞİP, İSTANBULU SEVMEYEN PEMBE!
Bu yaz çok bizim balkonda garip bir şey oldu...
Öyle ki bizim fidanların kendilerini yalnız hissedip canlarının sıkıldığını bile düşündük!!! Arada bir garip görünümlü bir kaç arı da uğramadı değil.
Canlılar olarak hep birlikte mutasyona mı uğruyoruz, ne oluyoruz acaba?
Bu yaz, her yıl olduğu gibi, minik iki balkonda doğal cherry, biberler ve sadece 2 pembe saksısı vardı.
Biberler ve cherry'ler her yıl aynı ortamda yetiştikleri için, genlerine kayıtlı dış koşullara gayet kolay uyup meyva verdiler. Ama ya pembe? İşte orada çok zorlandık. Nedeninin dış ortam farklılığı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu yaz, ilk kez bizden İzmir'e, Nail Sarı'ya gidip, yıllardır orada döngülerini sürdüren pembelerin tohumundan ekmiştik. Sonuç? Sonuç işte resimde. İki saksıdan yalnızca biri, o da tek -yazıyla "bir"!- pembe domates verdi! Demek ki alıştığı ortamdan ayırmamak gerek tohumları...
Tohum candır! |
Geçen ayın (Kasım) son kapyası... |
Neredeyse 2017'ye gireceğiz, biberler mevsimi şaşırmış gibi... |
Aralık 2016 başında yeniden çiçeklenen cherry... |
Gönderen A.T. zaman: 09:26 0 yorum
Kategori: 2016 pembeleri, balkon bahçıvanlığı, balkonda domates, domates yetiştirmede sorunlar, domates zararlıları, PDA, PDA Istanbul, PDA İzmir, Tansug
DOMATESE KUŞKUYLA BAKIP, ONU SEVMEYEN 16. yy AVRUPALILARI!
"Garip Görünümlü 18. yy Domatesleri ve Patlıcan - Soğan" Ressam - Luis Egidio Meléndez |
Domates, 16. yy'da İspanyol gezginler eliyle, Amerika'dan kalkıp, Atlantik üzerinden Avrupa'ya ilk geldiğinde, Avrupalılar onu pek garip karşılamış. Bir süs bitkisi mi yoksa yenilebilir bir şey mi olduğuna karar verememişler uzun süre... Çünkü o domatesler bizim ölüp bittiğimiz "heirloom"; evladiyelik, doğal domateslermiş. PDA üyeleri iyi bilir, "bizim domatesler"i de çok kişi garip görünümünden dolayı "hormonlu" sanar hâlâ! Sonuçta onları süs bitkisi olarak bahçelerinde yetiştirmeye başlamışlar. Onu ilk yemeye başlayanlar, tuz- biber ve yağ ile sos haline getirmişler. Avrupa'daki ilk domatesli tarif; Napoli'den bir sos tarifi olmuş. Bir yüzyıl sonra Avrupalı şefler onu geliştirmişler. 18. yy'da domatesli sos-salça tarifleri yaygınlaşmış...
Makale böyle devam edip gidiyor. İspanyol ressam Luis Egidio Meléndez de o sırada bol bol yukarıdaki natürmortlardan yapmış. İyi ki de yapmış. Tablodakiler, bizimkilere ne kadar çok benziyor değil mi?
Yazının tamamı şurada:
When tomatoes first came from this side of the Atlantic to Europe, Europeans were a whole continent of tomato skeptics.
Gönderen A.T. zaman: 08:56 0 yorum
Kategori: Amerika, avniye tansug, Avrupa, domates, Domatesin Tarihi, evde organik salça, Luis Egidio Meléndez, PDA, PDA Tansug, Pembe Domates Ağı
Ekim 11, 2016
Haziran 28, 2016
İŞE YARAYACAK GALİBA!
Aşağıda "90 Derece Açı Meselesi" başlıklı gönderide sözünü ettiğim sorunu, "Mahcup Müdahale..." başlıklı gönderide görüldüğü gibi 180 dereceye getirmeye çalışmıştım... Sonra flasterin fazlalıklarını kesmiş, biraz gevşetmiştim... Bu sabah gördüm ki sarı yapraklar kurumuş, çiçeği tutan yeşiller ok gibi uzayıp açılmış... Görüntüye arkasından bakınca, çocuk resimlerinde çizilmiş güneş ışınları gibi hani...
Bekliyoruz! Bir tanecik pembe çıkıp büyüyebilse son yıllardaki küresel ısınma kaynaklı hezimeti unutabiliriz!!! Sonra baktık, ikinci pembe saksısındakiler de aynı pozda! Ha gayret! Esasen bu sap kalınlaşırken, o güneş gibi yapraklar sonuna kadar domatesi taşıyacak... Manavdan alınıp eve geldiğinde yıkarken koparılmamasında fayda olan koyu yeşil sap -ve domatese göre minnacık kalan- o buruşuk yaprakçıklara dönüşecek...
Bu arada "nazsız" cherry neredeyse kızardı kızaracak...
Gönderen A.T. zaman: 18:41 0 yorum
Kategori: Bakım, balkon bahçeciliği, balkonda domates, cherry domates, çiçek dökme, Doğal domates, domates yetiştirmede sorunlar, domatesin çiçeği, PDA Istanbul, Pembe Domates Ağı
Haziran 17, 2016
MAHCUP MÜDAHALE: DOKSANDAN YÜZSEKSENE
10 yıldır balkonda pembe domates yetiştirme için uğraşmak demek ki insana bir cesaret de veriyor!
Korka korka da olsa bir önceki içerikte 90 derece açıyla sapından büküldüğü için "acaba dökülecek mi" diye endişe edilen ilk pembe çiçeğine yavaşça müdahale edildi.
Sap, büküldüğü yerden düzeltilip 180 derecede saydam bant ile düzeltildi! Kırık kolu alçıya almak gibi tıpkı. Fazla da yapıştırmamaya özen gösterilerek... Bakalım ne olacak?
1) Pembe domateslerin lk veya daha sonraki çiçekleri, böyle bükülüp dökülseler de iklim koşulları düzeldiğinde yeniden açıp meyvaya dönüştüğünü yaşayarak gördük...
2) Herşeye rağmen -üzerine çok titrenen çocuklarda daha çok sorun çıkması misali- balkondaki diğer pembe sessiz sedasız çiçeklenip, meyvaya durmuş ve sağlıklı biçimde büyümesine devam ediyor, onu da bu sabah farkedip bir tuhaf oldum!
Ne desek acaba!!! :)
Gönderen A.T. zaman: 08:25 0 yorum
Kategori: avniye tansug, Bakım, balkon bahçıvanlığı, balkonda domates, Biber Gazlı Pembe Domates, çiçek dökme, domates yetiştirmede sorunlar, PDA Istanbul, Pembe Domates Ağı, Tansug
Haziran 14, 2016
DOKSAN DERECE AÇI MESELESİ...
Gönderen A.T. zaman: 09:18 0 yorum
Kategori: avniye tansug, balkon bahçıvanlığı, balkonda domates, çiçek dökme, Hafize Baliç, Mehmet Ata Tansuğ, PDA Istanbul, pembe domates, Pembe Domates Ağı
Haziran 02, 2016
BALKONA ÇIKMADAN ÖNCEKİ GÜNLER...
Bu yıl dar balkona geniş boyutlu saksılar sığmadığından yalnızca iki pembe ve biraz da cherry ile uğraşacağız...
Pembeler, Hafize Baliç tohumlarından İzmir'de yaşamını sürdürenlerden...
Bebek beklediği için pembe fidesi de isteyen iki genç dost için Nail Sarı kanalıyla gelen tohumlardan çıkan fideler bunlar. Daha doğrusu o gruptan elimizde kalan son iki fide...
Cherry'ler ise Fransa kökenli, yıllardır döngüsünü sürdüren kırmızı, mor ve sarı olanlar... Bakalım nasıl devam edecekler!
Gönderen A.T. zaman: 12:25 0 yorum
Kategori: 2016 pembeleri, balkon bahçeciliği, balkonda domates, Doğal domates, Fide, Hafize Baliç, Paris, PEMBE DOMATES AĞI, Rasim Konyar, Tansuğ
Nisan 09, 2016
2016 FİDELEMELERİ...
Son zamanlarda aldığıma en sevindiğim şey! (Alman yapımı -Scheurich- bir ürün, hem spray hem sulama yapıyor.) |
Bu yıl ilk kez ilk çimlenmede yumurta violü kullandık!! |
Bunlar, 2006'da Çerkesköy - İstanbul - İzmir seferi yapıp, 2016'da İstanbul'a gelen Hafize Baliç tohumlarından pembe adayları... |
Gönderen A.T. zaman: 22:43 0 yorum
Kategori: 2016 pembeleri, evde domates çimlendirme, Fide, Hafize Baliç, PDA, Pembe Domates Ağı, Tansug
Ekim 29, 2015
29 EKİM 2015
29 Ekim 2015, Perşembe sabahı. Balkondaki pembe domates de bu mevsimde kalkmış çiçek açmış. Cumhuriyet Bayramı... Kutlu olsun...
Gönderen A.T. zaman: 12:11 0 yorum
Kategori: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, kış pembeleri, pembe domates
Mayıs 22, 2015
YAVAŞ YAVAŞ BALKONA HAZIRLANIYORLAR!
Bugün 22 Mayıs 2015!
31 Mart'tan bugüne kadar, arada yalnızca bir kere "şaşırtılıp" biraz daha ferah bir alana taşınmışlardı...
Bu fotoğraftakiler artık (20 Mayıs 2015'te) fide torbalarına alınmış halleri...
Hepsi de bizim mini balkonda bir iki kuşak büyümüş, meyva vermiş, buradaki dış koşulları genlerine kaydetmiş, pembelerin, biberlerin ve doğal "cherry"lerin torunları!
Soldaki saksıdakiler pembeler, sağda daha nazlı, daha narin "cherry"ler...
Bu kare metal kapta da ortada bir "cherry" etrafında ise doğal biberler var...
Bu çimlendirme mevsiminde yalnızca 4 biber yeniden çimlenip fideye dönüştü!
Şimdi sıra hepsinin gövde çaplarının en az 1 cm. genişliğe ulaşmasını beklemede...
Sonra haydi bakalım deyip saksılara taşınacaklar... Tabii asıl sorunlar da o zaman başlayacak...
Buraya kadar olan en kolay fasıldı...
Pembe Domates Ağı'nda asıl bundan sonra yakınmalar başlayacak!
"Çiçeklerim dökülüyor!" / "Tırtıl geldi"! / "Sarardı soldu!" / "Domatesler çok küçük!"... ve belki yenileri...
Umarız küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin etkileri bizleri bu sezon es geçer!
Gönderen A.T. zaman: 19:48 1 yorum
Kategori: balkon bahçeciliği, balkonda domates, çiçek dökme, domates zararlıları, domateste tırtıl, Fide, geç oluşan pembeler, küresel iklim değişikliği, PDA Istanbul, şaşırtma, Tansuğ
Nisan 07, 2015
1 HAFTA YETTİ!
Yalnız pembeler değil, doğal biber ve cherry'ler de...
Bugün 7 Nisan... Pembeler ve cherry'ler çoktan ortaya çıkmışlar bile...
Ancak, biberler (ortadaki grup) her zamanki gibi nazlı. Henüz tık yok onlardan...
Gönderen A.T. zaman: 16:10 6 yorum
Kategori: balkonda domates, Çimlendirme, evde domates çimlendirme, PDA Istanbul, pembe domates, PEMBE DOMATES AĞI, tohum çimlendirme
Şubat 24, 2015
YENİ ÜYELERİMİZLE İLETİŞİM ve 90 GÜN DAYANACAK DOMATES SORUNSALI!
Bugünkü gazetelerin çoğunda aşağıdaki spot ile şu haber yer almıştı:
2012 yılında Manisa Akhisar'da dört genç girişimci tarafından kurulan şirketin sunduğu "Uzun Raf Ömürlü, Doğal Yarı Kuru Domates" proje önerisi kabul edildi. TÜBİTAK'ın 300 bin TL destekte bulunacağı proje ile domatesin ömrünün 90 güne kadar artırılması hedefleniyor.
Bu haberi okur okumaz hemen kuşkuya kapılıp, bizim PDA grubuna yazmak ve işin aslının ne olup ne olmadığını sormak geldi aklıma... Ayşen Ertür ilk bilgiyi veren oldu, sağolsun. Yazdıklarımızı aynen aşağıya alıyorum:
Gönderen A.T. zaman: 20:11 0 yorum
Kategori: Ayşen Ertür, balkon bahçeciliği, Doğal domates, doğal tohum, evde domates çimlendirme, evladiyelik tohum, gdo, PDA, PEMBE DOMATES AĞI, Tansuğ
Ocak 02, 2015
2015'in İLK GÜNLERİ...
Bizim balkon domatesleri Aralık ayını da çiçek açıp meyvaya durarak geçirdi. Yılın son haftası çoğunu söktük ama hala çiçek açan bir tanesine kıyamadık!
Öte yandan bu sabah dünyada ne olup bitiyor derken, The New York Times gazetesinde, kimi "bilim insanları"nın nasıl harıl harıl bitkilerin genetiğini değiştirmek için çalıştıklarını, herşeye rağmen bu konuda yapılmış yasal düzenlemelerin nasıl etrafından dolandıklarını görünce buraya "link" vermeden geçmek olmazdı... "Bitkinin genlerine kimyasal madde değil de başka bir bitkiden alınmış bir madde ekledik, bu yasaya aykırı değil" diyor bir tanesi... Kimi çim/ot üzerinde çalışıyor önce, sonra yavaştan diğer bitkilere kayıyor. Kimi açık açık Kanola ile uğraşıyor.
Şu da aynı gazetede, tüketimi/üretimi ABD Tarım Bakanlığı onaylı, kızartmalık GDO'lu bir patates haberi... Soyulduktan sonra kararmıyor ve de guya kızartıldıktan sonra sağlığa daha az zararlı...
Bu arada bu gazetede bu konuyu yakından izleyen bir gazeteci var, Andrew Pollack! Meraklılar için onun bütün haberlerinin arşivlendiği sayfayı da verelim: şurada!
Bunları böylece kayda geçip herkese sağlıklı bir yıl dileyelim!
Gönderen A.T. zaman: 07:14 0 yorum
Kategori: Andrew Pollack, balkonda domates, gdo, Kanola, küresel iklim değişikliği, mevsimsel gıda, Patates, PDA Istanbul, Tansug, TNYT
Ekim 18, 2014
19 Ekim 2014: BALKON ORTAMINA ANCAK ŞİMDİ GÜVENEN PEMBELER!
İpek Hanım Çiftliği 2011 yılı pembeleri çekirdeklerinden işte şimdi çıktılar! |
Ayşen Ertür, "Cherokee Purple Tomato" 2013 Heybeliada mahsulü çekirdeklerinden bu yıl bizim balkonda çıkan ikincisi! |
2016'da, "English Gardens" armağanı pembelerin, 2007'de Metin Varol, Tekirdağ tekrarı pembe çekirdeklerinden çıkanlardan biri... |
"Plum Noir"; "Siyah Erik"! Paris kökenli "heirloom cherry" çekirdeklerinden çıkanlar... |
"Siyah Erik; "Plume Noir" cherry'ler, yakın plan! Ama henüz yeşil ve menevişli! Sonra mora dönecek! |
Bu da geçen yıl İpek Hanım Çiftliği'nden gelmiş Sivri Biber'lerden çıkan biri! |
Ama... Ondan sonra? Ondan sonra onlar bizi şaşırtıyor! Sarı sarı çiçekleniyorlar, "hah" diyoruz, "işte bunlar domates olacak"! Ama gerek "küresel iklim değişikliği" gerekse kirli şehir havası yüzünden o çiçekler "pıt pıt dökülüp duruu"! İşte tam da o sırada bizim Pembe Domates Ağı'nda çığlıklar gökyüzüne yükseliyor! Daha doğrusu "yükseliyordu"! Neyse ki FaceBook'daki Pembe Domates grubu sayesinde bu telaşe bu yıl sona sona erdi. Çünkü orada daha anlık bir haberleşme var ve de "hani bana tohum?"diyenler de azaldı iyice...
Sonuç: İşte önünde sonunda meyva vermeye başlıyorlar... İsterse aylardan Ekim olsun! Az sabrediverin! Artı; Biz'den ayrılmayın!
Gönderen A.T. zaman: 23:22 0 yorum
Kategori: Ayşen Ertür, balkonda domates, evladiyelik tohum, geç oluşan pembeler, İpek Hanım Çiftliği, kent tarımı, küresel iklim değişikliği, Metin Varol, PDA-Heybeliada, PDA-Tekirdağ, PEMBE DOMATES AĞI