Taksimde Pembe Domates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Taksimde Pembe Domates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Temmuz 04, 2023

2023 YAZINDAN...

Bu yaz geçen yıldan kalan tohumlar, nedense sağlıklı balkon fidelerine dönüşmeyince, PDA’nı teslim ettiğimiz sevgili Yeşim Güriş ve kurduğu YENES organik, güzel fideleri ve elbette bol bol yolladığı organik solucan gübresi ile imdada yetişti. Sonuç, iki vakit içinde (üç vakte kadar filan değil yani!) balkon canlıları canlandı, dirildi... Cherry domates, bir pembe domates, biri saksıda yaşayan bir Bodrum Begonvili, birkaç başka yeşillik, iç mekanda yıllardır bizimle yaşayan bir Bodrum yasemini...




Solucan gübresi mucizevi etkileri olan harika bir bileşen... Yeşim ve Yenesol, ayrıca serbest gezen tavuklarının mücevher gibi özenle sarılıp kutulanmış yumurtalarından da yollayarak bizi mahcup etti. (Gerçek ve lezzetli yumurtanın nasıl birşey olduğunu da böylece hatırlamış olduk!)

Neyse, şimdi bir yanda küçük plastik pülverizatörü içinde her an püskürtülmeye hazır arapsabunlu su, daracık Fransız balkonda, dar dur saksılarında bütün güzellikleri ile ürün vermeye çalışan domateslerle 2023 yazını idrak etmekteyiz. Ayrıca bunların hepsini zararlılardan korumak için, küçük parmaklık saksılarında zerrin, lavanta ve biberiye var!

(Bu girişe son not: Şu Blogger tasarımcılarına; lütfen görselleri metinlerin arasına gömmek için bir format esnekliği sağlayın artık yahu... Aaa...)

Haziran 08, 2013

BİBERLİ PEMBENİN TEPKİSİ...

Bu yıl çoğumuzun pembe serüveni çok başarılı başladı. Gruba ya da FaceBook'daki PDA Şubesi'ne yollanan mesajlarda da buna dair hayli içerik paylaşılıyordu. Genellikle böyle başlanıp, sonra haşarat, aşırı sıcaklar, egzos ve benzeri nedenlerle çiçeklerin meyvaya dönüşemeyip döküldüğü, ya da çiçeklenmenin durduğu, sonuçta ürün alınamadığı, bundan dolayı da mutsuz olunduğunu bildiğimizden hep sakınımlı mesajlar verdik. Ben de en çok bu yaz başında sık sık yapılan "her zamankinden daha sıcak geçecek" uyarılarını hatırlatıyordum.

"Aman başlarına bir şey gelmesin" derken ilk meyvalarını vermeye başlamış olan bizimkilerin başına öyle bir şey geldi ki! 40 yıl düşünsek asla aklımıza gelmeyecek türden: "Biber Gazı"! 

Birden çok kere ve birden çok gün biber gazına maruz kalan pembeler de başlarına gelene ne tepki vereceklerini bilemediler önce... Sonra bir donuklaştılar, yaprakları matlaştı ve bir kaç ton soldular. Derken yaprakların üzerinde beyaz puanlar belirdi. Dün bir de baktık ki o puanlar kahverengine dönüşmüş...

Gazın cinsi değiştikçe süt, su, sirke tavsiyeleri de değiştiğinden bu canlıları yıkamaya da kalkışmamıştık... Şimdi bundan sonra nasıl bir seyir izleyecekler belli değil. Ama belli olan bir şey var, bu arkadaşlar her yıl içinde bulunduğu ortam koşullarını DNA'larına kaydediyorlar. Bunların tohumunu  alıp bir sonraki yıl aynı yere diktiğinizde daha kolay başediyorlar dış koşullarla. Belli olan şey, bu yıl bunların tohumlarını almayı hiç istemediğimiz!  Alırsak o tohumları "Bunlar biber gazına dirençli pembeler" diye etiketlemek gerekecek çünkü.

Diren Gezi Parkı, Direnin Pembeler!