Bu gönderinin başlığını, son iki-üç aydır sadece bizim ülkede değil, kimbilir kaç yüzyıldır "ilk defa" bu gezegenin hemen her coğrafyasında insanları tehdit eden "manyak" bir "mini-ötesi canlı"* yüzünden yayılan salgın hastalık yüzünden, böyle koydum...
*('nam-ı diğer'; 'Corona Virus-19' ya da sadece 'Corona', o da olmazsa 'COVID-19' filan gibi adları olan hani!)
Esasen tohum çimlendirmede gecikmeme gerekçe olarak bu yıl da bu olağanüstü durum sahneye çıkıverdi... Keşke hiç çıkmasaymış. Çünkü kolay kolay gideceğe de benzemiyor. Maalesef... Neyse...
Bu, apartmanın, güneşi gün içinde 6 saat kesintisiz olarak görebilen yegâne cephesindeki minicik, daracık, nam-ı diğer "Fransız Balkonu"nda, canlanmaya bırakılan çekirdekler, başlarını topraktan dışarı çıkardıkça, inanın ya da inanmayın, ben de kendimi "yeni doğmuş" mu desem, ne desem bilmiyorum, ama bildiğim tek şey, çooooooook iyi hissediyorum...