Bugün Ömercan tariflerinden "Chutney" sos ile "kahvaltılık domates salçası" yapıldı. "Chutney" acı-tatlı ve baharatlı bir İngiliz sosu. Domates, soğan, tomatillo, biraz acı kırmızı biber, tuz, şeker, sirke, kişniş, hardal tohumu hep birlikte mikserde öğütülüp 1 saat kadar kaynatılıyor. Hepsi o kadar. Ben hayatımda ilk kez salça yapımına giriştim bugün aslında. İlk deneme fena sayılmazsa da benim gibi olanlarla şu hatalarımı paylaşayım:
"Chutney" sosta: Resimdeki küçük tencerede kaynayan o. Tencere malzemeye oranla küçük kaldığı için, "önce biraz suyu uçsun, sirkeleri sonra koyarım" dedim. Oysa tüm malzemenin aynı anda kaynamaya başlaması önemliydi, sirkeler sonradan eklendiğinde kıvamı biraz suluca kaldı. Şekeri de verilen ölçüden biraz daha daha az tutmak bizim damak tadımıza daha uygun olabilirmiş...
Domates salçasında: Baştan herşey çok iyi gitti. "Anneannemin emektar tenceresi şerefine herhalde, bir atışta olacak gibi bu iş" dedim hatta içimden. Tarifte, "suyu uçup koyulaşınca bolca zeytinyağı ekleyin" deniyordu. Ama o "bolca"yı ben biraz abarttım galiba. Çok yağlı bişey oldu. Biraz tuzu da fazla kaçtı sanki...
Her iki işlemden sonra malzemenin kavanozlara sıcakken konup, kapakları kapatılıp, "bir gece başaşağı" tutulması salık verilmiş. "Chutney" kavanozlarını kapatmadan önce öteki salçanın yüzeyindeki fazla yağları alıp burada ara tabaka olarak kullanınca sorun halloldu.
Şimdi bunlar böyle başaşağı bir gece geçirmekteler...
Yarın, kırmızı biber ve organik domates karışımı olan salça denenecek...
Aaaah, yazın Metin Varol tarlasından o koca koca pembeler gelirken akıl edip yapsaydık bunları, şimdi "pembe salçalar" olacaktı etrafta...
Neyse, sınaya deneye geç de olsa öğreniyoruz hiç değilse...