Eylül 07, 2012

HAFİZE BALİÇ'İ BU YIL DA ANDIK!

2012 Hafize Baliç Pembeleri
Sevinç ve Hakkı Baliç ile geçtiğimiz Pazar günü Edirne ve Çerkesköy'e gittik. Edirne, Hakkı Baliç'in doğduğu, Sevinç'in de Çekül Vakfı yıllarında 7 Ağaç kampanyası vesilesiyle ağaçlandırılmasında payı olan şehir. Gerçek "Hemşehrilik" duygusunun ne olup ne olmadığını, hatta insanın bir yeri benimsemesi için orada doğmasının hiç de şart olmadığını somut olarak görmek için Baliç'lerle birlikte bir Edirne gezisi yapılması yeterli... Bu gezinin notlarını kişisel blogda ayrıca paylaşacağım...
Dönüş yolunun son durağı, Çerkesköy idi. Rahmetli anneleri PDA'nın da annesi Hafize Baliç'in evi... Orada son kalan pembelerden biraz toplayıp İstanbul'a döndük.

Resimdeki 2012 mahsulü yeşil pembeler, PDA'nın ortaya çıkmasına neden olan o ilk 3 pembe domates bize yine Baliç'ler tarafından armağan edildiği zaman nasıl idiyseler aynı öyleler. Aşağıda da o domateslerin pembeleşme aşaması ve Hafize Hanım'ın hala üretime devam eden bahçesi... "Nur içinde yatsın" diyerek andık onu işte... (Tabii bu üretim kendiliğinden sürmüyor, çocukları sürdürüyor! Önümüzdeki günlerde Star TV'deki Melek sabah programında Sevinç Hanım ve Hakkı Bey hem PDA hem pembe domates hakkında bilgi verecek, günü kesinleşince buradan duyuracağız!)
2006 pembeleri
Çerkesköy- Hafize Baliç evi



4 yorum:

mehmet dedi ki...

Merhaba,
Geleneksel tohumlara ilgisi olan ve bulabildigi butun geleneksel tohumlari toplayip bahcesinde yetistiren bir insan olarak Pembe Domates Agi'ni buyuk bir merakla ve zevkle takip ettigimi belirtmem gerek. Daha fazla dayanamayip blogunuza uye oldum. Cok onemli bir is yapiyorsunuz, tebrik ederim.
Yanitini cok merak ettigim bir sorum var: Sozunu ettiginiz Hafize Balic'in pembe domatesinin tarihcesi nedir? Domates ilk olarak Turkiye'de mi uretilmis yoksa bir kac jenerasyon once Amerika ya da Avrupa'dan gelmis tohumdan Hafize Hanim'la birlikte cocuklarina kadar uzanan yillar boyunca yetistirilip bugune mi gelmis? Bir de Pembe Domates Agi cercevesinde yetistirilen kac tur pembe domates var, bir envanter mevcut mu? Bir de bu domateslerin takasi ya da temini icin nasil bir yol izlemem gerek? Bana yardimci olabilirseniz cok mutlu olurum.
Saygilarimla,
Mehmet

A.T. dedi ki...

Sağolun Mehmet Bey,

Sorularınızın yanıtlarının önemli bölümünü www.pembedomates.org ana sitemizde ve bu blogun özel arama kutucuğundan yapacağınız küçük bir arama ile bulabilirsiniz.
Hafize Hanım'ın tohumlarının kaynağına gelince çocukları 2006'da bize ilk domatesleri verdiklerinde "Annemiz bunları 50 yıldır bahçesinde doğal yöntemlerle yetiştirmekte" demişlerdi. O bölgeye (Trakya) ilk girişin Selanik üzerinden ve de bazı Bulgar göçmenleri eliyle olduğuna dair söylentiler var. Önce Manifestomuzu okuyup, kabul ediyorsanız Google Gruplar'daki PDA iletişim ağına üye olarak gelecek tohum mevsiminde siz de paylaşıma katılabilirsiniz. Ayrıca bizim yaptığımız gibi, şu sıra en güzel son zamanlarını yaşamakta olan doğal pembeler bulursanız onların çekirdeklerini kurutarak da... Saygılar..

mehmet dedi ki...

Yanitiniz icin cok tesekkurler. Merak ettigim bir diger konu ise su: PDA'da bulunulan yoreye gore hemen herkes yetistirdikleri pembe domates tohumlari icin "benim pembe", "Izmir pembesi", "Denizli pembesi" vs. gibi isimler kullaniyor fakat bu bana isimlendirme acisindan cok net gelmiyor. Mesela Hafize Balic domatesi dediginiz zaman bu turun ne oldugu cok acik fakat "Izmir pembesi" denildigi zaman bu domatesin Hafize Balic domatesi olma ihtimali var midir, yoksa yoresel isimlerle yetistirilen domateslerin hepsi en az 50-60 yildir o yoreye mi aittir? Sonuc olarak gercekte aslinda Turkiye'de ekilen ve Turkiye'ye ozgu hale gelmis Hafize Balic domatesi gibi geleneksellesmis kac tur oldugu asagi yukari belli mi? Cunku Turkiye'de yetistirilen bazi pembe domates turleri icin soyle bir olasilik da var: Ornegin bir kisi 15-20 sene once geleneksel Amerikan Pembe Brandywine domatesi tohumu yurtdisindan getirmis, bu domatesi yetistirdikten sonra tohumu dagittigi cesitli illerde yasayan insanlar da "benim pembe" seklinde adlandirmaya baslamis olabilir. Bu konuda bilginiz varsa beni de bilgilendirebilir misiniz?

A.T. dedi ki...

Geç yanıt için lütfen kusura bakmayın çünkü son yorumunuzu ancak şimdi gördüm...
Türler konusundaki sorunuz aslında bu konunun en hayati kısmı... Türkiye'de yetişen pembe domatesler hakkında elimizde bilimsel veri yok ne yazık. Bu nedenle PDA www.pembedomates.org ana sitesinde bundan sonra yapılacak bilimsel araştırmalar için bir kaynak oluşturabilir belki diyerek bir harita/veri sayfası açmıştık Google üzerinden. Buraya son 6-7 yıldır veri giriliyor... Siz de girip bakablirsiniz. Kim, nerede, ne tür bir pembe görmüş, kaynağı ne, oraya işliyor.
"Hafize BAliç tohumu" dememizin nedeni basit. Hafize Hanım, bir Balkanlı olarak bundan 60 yıl kadar önce eline geçen doğal tohumu 50 yıl boyunca doğallığını bozmadan sürdürmüştü. Bizim ilk paylaştığımız tohumlar da ona ait olduğu ve üyelerimiz de bunu bildiği için her yazışmada hikayesini tekrarlamak yerine kaynağın adı böyle yazılageldi. Bugün itibarıyle 60-65 yıllık bir tohum bu. Bu blogdaki 2006-2007 içeriklerine göz atabilirseniz daha ayrıntılı bilgiler bulacaksınız. Mesela Akdeniz yaylalarında aynı Hafize Hanım'ın yaptığı gibi 50-60 yıldır sürdürülen doğal pembeler vardı o yıllarda. (Yüksel Hanım). Genellikle bizde bu konuya kadınlar meraklı galiba. Kimileri anneanne sandıklarında tülbente sarılı tohumlar buldu nitekim.
Bizim yazışmalarda geçen "Benim pembe, İzmir pembeleri" gibi nitelemelere iletişim kolaylığı amaçlı adlandırmalar ve bu konuyla ilgilenen üyelerimizin sempatik yakıştırmaları diye bakılmalı. Burada önemli olan "heirloom" kavramı. Kuşaktan kuşağa doğallığı bouzlmadan geçme hali yani tohumun. Biz bunu TR'e "evladiyelik" diye geçirmeyi yeğledik. ABD'de de "heirloom" kavramı çok önemli. Ama tıpkı "organik" kavramı gibi son on yıllarda o da "esnetilmeye" tartışılır hale gelmeye başladı. Dilerseniz PDA'ya katılın, bunları burada değil de iletişim ağımızda tartışmaya devam edelim...
Saygılar...