Let's Call The Whole Thing Off - YouTube
Let's Call The Whole Thing Off - YouTube
"I say tomato, you say tomato..."
Ella Fitzgerald- Louis Armstrong
Bu web-kütüğü, çok az bulunan "Pembe domates"in doğal yöntemlerle çoğalması düşüyle, bir Istanbul apartmanında Avniye ve Mehmet Tansug'un başlatıp, dostlarına yaydığı "evde yetiştirme serüvenleri"nin bir pembe domates ağina (PDA) dönüşmesi ve deneyimlerin paylaşılması için yayında...
Let's Call The Whole Thing Off - YouTube
"I say tomato, you say tomato..."
Ella Fitzgerald- Louis Armstrong
Sayın Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’un 26 Şubat 2011’de “Başka Bir Gıda Mümkün”
hareketinin düzenlediği toplantıda yaptığı konuşma ve sorulan sorulara
verdiği cevaplardan:
"...Çatı ve balkon sebzeciliği de mutlaka bu doğal gıda kullanımı konusunda
teşvik edilmeli. Bir insanın bir yıllık sebzesini temin etmesi için 40
metrekare toprak yeterli. Öyle çok büyük topraklara ihtiyaç yok.
Dolayısıyla genişçe bir teras olduğu zaman rahatlıkla 4 kişilik ailenin
bir yıllık sebzesini üretmemiz mümkün.. Yani kent içinde büyük kentlerde
yakında sizin Bursa örneğinde olduğu gibi tarla bulmak çok mümkün
değil. Doğru ama kent içinde de bazı şeyler mümkün.. İstanbul’da bir
pembe domates grubu var ve kendi aralarında pembe domatesin tohumunu
paylaşabiliyorlar. Ve çok güzel ev ortamında da pembe domates
yetişebiliyor. Zaten ticari değeri olmayan bir domates çok narin bir
domates. Uzun mesafelere gidemiyor..."
Gönderen A.T. zaman: 17:52 0 yorum
Kategori: Kenan Demirkol, PDA, pembe domates, Pembe Domates Ağı, tohum
"Heirloom tomatoes are most typically grown from seeds handed down through time that have not been genetically altered. The resulting fruit comes in all sorts of colors, sizes, shapes and most importantly, flavors. Although commercial farmers have taken liberties with varieties of heirloom tomatoes because of their recent comsumer popularity, there are still a few genuine heirloom tomato varieties out there. Generally, heirloom tomatoes are the result of one of the following lineages:
And because industrial farming is rapidly killing off entire varieties of tomatoes, it's never been more important to preserve the lush diveristy of tomatoes. You can read all about the history and legacy of heirloom tomatoes at Gary Ibsen's TomatoFest, a comprehensive site dedicated to all things tomato.
- Commercial Heirlooms: Open-pollinated varieties introduced before 1940, or tomato varieties more than 50 years in circulation.
- Family Heirlooms: Seeds that have been passed down for several generations through a family.
- Created Heirlooms: Crossing two known parents (either two heirlooms or an heirloom and a hybrid) and dehybridizing the resulting seeds for how ever many years/generations it takes to eliminate the undesirable characteristics and stabilize the desired characteristics, perhaps as many as 8 years or more.
- Mystery Heirlooms: Varieties that are a product of natural cross-pollination of other heirloom varieties.
Image Sources: See-ming Lee
Gönderen A.T. zaman: 20:19 0 yorum
Kategori: doğal tarım, doğal tohum, domates, evladiyelik tohum, Heirloom, PDA, Pembe Domates Ağı
Sevgili üyemiz İrem Çağıl'ın FaceBook üzerinden paylaştığı ilginç bir proje:
"Atölye/Workshop: Tohum Bombası/Seed Bombs (imkanmekan)
...Erişilmesi güç kamusal alanlar, atıl kalmış veya bırakılmış kent içi bölgeler için artık faydalı bir silahınız var: Tohum bombaları! imkanmekan, SALT’ta düzenleyeceği atölyede, Japonya’da yaşayan çiftçi filozof Masanobu Fukuoka’nın doğal tarım teknikleri ile doğal tarıma geri dönüş önerileri arasında yer alan klasik killi toplardan üretecek. Bu toplar toprak, kuru kil, su ve tohum karışımından oluşuyor. Güneş altında biraz kuruttuktan sonra kent içinde uygun gördüğünüz yerlere atabilir veya bırakabilirsiniz. Kil, tohumların güneş altında kurumasını, uçup gitmesini veya fare ve kuş gibi potansiyel avcılardan korunmasını sağlıyor. Yeterli su killi yüzeyi geçtiğinde, tohumlar filizlenmeye başlıyor. Tohum bombalarında yaygın olarak hızlı ve zahmetsiz büyüyen çiçek tohumları kullanılıyor ama imkanmekan’ın atölyesinde farklı tohumlar da hazır bulundurulacak.
“Gerilla bahçecilik” yeni bir akım değil, kökeni 1970’lerin başına kadar uzanıyor. Kamusal alanda göz ardı edilmiş, kullanılmayan, atıl bölgelerin yakınında yaşayanların, bir şeyler yetiştirmek ve ekim-dikim amacıyla bu alanlara bir tür el koyması anlamına geliyor. Bazı gerilla bahçeciler geceleri gizlilik içerisinde hareket ederken, bazıları da hem yakın çevre sakinlerinin desteğini almak hem de yaratılan alanların mahalleli tarafından sahiplenilerek sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla gündüz çalışıyorlar. Kentsel alanlarda yenilebilir bitkilerin ekim-dikimi ve ürünlerin toplanması, gerilla bahçeciliğini yeni bir aşamaya taşıyor. Bu bağlamda imkanmekan’ın çalışmaları, İngiltere’de 1600’lerin ortalarında ortaya çıkan ve yenilebilir bitkilerin ekildiği ortak ve ücretsiz kullanılabilecek kamusal alanları savunan “The Diggers” grubuna gönderme yapıyor (The Diggers/Kazıcılar ile ilgili detaylı bilgi için www.guerrillagardening.org adresindeki kaynaklardan Lewis Henry Berens’ın 1906 tarihli yazısı incelenebilir). Günümüzde permakültür, sürdürülebilirlik, çevre ile uyumlu tasarım ve yaşam gibi konulardaki tartışmalara paralel olarak, bu meselelere ve gerilla bahçeciliğine duyulan ilgi de gitgide yaygınlaşıyor.
Evren Uzer, Şebnem Şoher, Okay Karadayılar ve Hakan Tüzün Şengün’den oluşan imkanmekan, 2007’den bu yana kamusal alanda küçük ölçekli müdahalelerin tartışılmasına aracı oluyor, projeler üretiyor ve kamusal alanda farklı ölçeklerde tasarım üzerine denemeler yapıyor. Tasarımcıları, kamusal alanda kamu yararı için yapılacak uygulamalar üzerinde düşündüren çalışmalar yapmaya teşvik eden atölyelerin yanı sıra kent içi uygulamaları da hayata geçirmeye çalışıyor. Bu çalışmalara 2009’dan itibaren kentsel kamusal yeşil alanların artırılması ve çeşitlendirilmesi üzerine yaptıkları gerilla bahçecilik ve kentsel tarım çalışmaları da eklenmiş. Tohum bombası atölyesi, kentlinin yeşil alanını geri alabilmesi ve kente müdahale edebilmesi için bir araç niteliğini taşıyor. Bu ve imkanmekan'ın aracı olduğu diğer müdahaleler, başarılı oldukları ölçüde taklit edilerek veya türetilerek kent genelinde yaygınlaşma potansiyeline de sahipler. Bkz: www.imkanmekan.org "
Gönderen A.T. zaman: 12:36 0 yorum
Kategori: balkonda domates, PDA, Pembe Domates Ağı
Gönderen A.T. zaman: 07:43 0 yorum
Kategori: evde domates çimlendirme, PDA, pembe domates
Gönderen A.T. zaman: 06:05 0 yorum
Kategori: Bill Mollison, kent tarımı, Permakültür
Sevgili üyemiz İrem ÇAĞIL (Sinek Sekiz Yayınevi) , Beyoğlu'nda bir binanın teras katında oluşturulmaya başlanan bostanı blogunda adım adım yayınlıyor:
Tıklayın:
"Şehrin Göbeğinde, Binaların Tepesinde Besin Yetiştirmek!"
Gönderen A.T. zaman: 05:47 0 yorum
Kategori: kent tarımı, Permakültür
Bugün tam olarak kaybedilip bulununca sevinilen "fakirin merkebi" deyimini somutlar haldeyim!
Önce blogspot.com'a artık yeniden erişilebildiğini farkettim, sevindim. Sonra Google Gruplar'daki PDA sayfasında iken bu olanağın çok zenginleştirildiğini farkettim. Daha çok sevindim. Hemen orada bir FORUM tartışma konusu açtım: "Evde Pembe Domates Fidesi Yetiştirme" !
Şimdi de bu yıl gene biraz geç başladığımız çimlendirme konusunda nasıl bir yöntem izlediğimizi görüntülemeye koyuldum.
Bu yıl bir değişiklik yapıp, çimlendirme kabı olarak, Balıkpazarı'ndaki Şütte'den aldığımız meze kaplarını kullandık! Kapları iyice yıkadıktan sonra altına ve kapaklarına delik açtık önce. Sonra toprakları koyduk. Sonra tohumları. Gece kapakları kapanınca yeterli korunma ortamı sağlandı...
Gönderen A.T. zaman: 16:30 0 yorum
Kategori: ev bahçıvanlığı malzemesi, evde domates çimlendirme, Fide, PDA, pembe domates
Şubat 2011'den bu yana Blogspot.com'a konan erişim engeli (bkz. Bilgi Çağının Hukuku radyo program sayfası) nihayet kalktı ve blog içeriklerimizi düzenleme özgürlüğümüze yeniden kavuştuk.
Bundan böyle bu sayfada bu yılın evde pembe domates serüvenimizi paylaşmayı sürdürebileceğiz!
Gönderen A.T. zaman: 13:11 0 yorum
Kategori: evde domates çimlendirme
Bu yılın Mayıs'ında, "Evde Pembe Domates Serüveni" ve ardından gelişen "P.D.A"; Pembe Domates Ağı altı yaşına basacak!
Geçen beş yıl içinde yola çıkarken amaçladığımız Türkiye'de yetişen "doğal pembe domates"e dikkat çekmek ve onu koruma konusunda hayli yol alındı...
Bu arada sayısı 3000'lere varan PDA üyesi tarafından "balkonda tarım" uygulaması yapıldı.
Yalnız, PDA Manifestosu'nun son maddesinde
"...Bunun için kendi aramızda yardımlaşırken tohumlarımızın genetiği ile oynanmaması, "terminatör" teknolojiler eliyle endüstriyel hale gelmemesi için pembe domates ağının genişlemesine çalışacağız!"
demiştik. Moda deyişle yeterince "farkındalık" yaratıldı! Ama şimdi bazı kuşkularımız da var. Çünkü "farkındalık"ın çok ötesinde bir pembe domates piyasası da oluştu. Pazara gelene kadar geçen süre ve yola dayanamadığı için köylünün üretmekten vazgeçtiği pembeler şimdi gene piyasada!
Lüks manavlarda mevsiminden önce ortaya çıkan ve tornadan çıkmış gibi birbirine benzeyen pembe domatesler, hatta "%100 de 100 ekolojik" pazarlarda seralardan getirilip, Ocak'ta Şubat'ta satılmaya başlanan "organik pembe domates"ler görmek mümkün artık... Çeşitli piyasalarda alınıp satılan ya da değiş tokuş edilen kimi pembe domates tohumları, endüstriyel olarak hazırlanıp, paketlenip satışa sunulan pembe domates tohumları, Internet üzerindeki kimi açık artırma sitelerinde satılan pembe domates tohumları görmek mümkün... Bu manzara iyi mi, kötü mü? Sevinelim mi yoksa daha da dikkatle mi bakalım? İster istemez ikinci yolu tutuyoruz.
Tarih:26 Şubat 2011... Pembe Domatesler... Yerseniz! |
Gönderen A.T. zaman: 10:28 3 yorum
Kategori: PDA, PDA İzmir, PDA Manifesto, pembe domates
Gazeteci Yazar Serpil Özkaynak'ın "Türk Tarımının Bilinçli Yokedilişi" başlıklı kitabının ikinci baskısı Şubat 2011'de (öncelikle Kabalcı'da, D&R'de, Beyaz Adam'da ) satışa çıkacak!
Özkaynak bu kitabı hakkında şöyle diyor:
"... zaten amaç, tarımın sorunlarını daha fazla insana duyurabilmek değil mi? Kitabın birinci baskısı 3 yıl önce yapılmıştı. Hoş, aradan geçen zaman içinde sorunlarda pek bir şey değişmedi. İkinci baskı için kitapta bir değişiklik yapmadım... Onun yerine, 2010 baskısına önsöz yazdım ve burada son 3 yıl içinde neler olup bitti, özetledim. Hatta bu özeti de Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık ile birlikte yaptık!"
Kitabın içeriği şu bölüm ve konuları içeriyor:
Gönderen A.T. zaman: 13:32 2 yorum
Kategori: Serpil Özkaynak, Türk tarım politikaları
Gönderen A.T. zaman: 10:25 0 yorum
Kategori: Türk tarım politikaları, yasal düzenlemeler
A decade ago, internet mania coursed through the world’s equity markets. For a brief time, Cisco, a maker of internet routers and switchers (does anyone really know what they do?) had the highest market value of any company in the world. Stock markets wobbled with intoxication in a huge and historic investment bubble. The pop was inevitable. So was the hangover.
Today we have a genebank bubble. Someone needs to say it. The message will not be welcomed, just as warnings of the internet bubble were derisively dismissed while the bubble and the risk grew larger and larger.
What’s a genebank bubble and what evidence do we have of one?
Devamı:
100 Ways to Use a Tomato | Endless Simmer:
Sonu yok gerçekten! Yeter ki doğru domateslerimiz olsun!
"Closterocerus Clavus", "Bracon Didime" ve "Ratzeburgiola Cristatus"... Bunlar bu yıl ciddi tehdit oluşturan Tuta Kelebeği ya da Domates Güvesi ile de doğal yoldan mücadele eden 3 böcek.
Gönderen A.T. zaman: 05:57 0 yorum
Kategori: doğal tarım, domates zararlıları, Tuta Kelebeği
Ahmet ÖRS bugünkü Sabah /Pazar'da yazmış: "En iyi yerli yemek blogları"
pembedomates.blogspot.com
İlk tanıştığım bloglardan biri 'Pembe Domates Ağı' idi. Genleriyle
Bugünkü Milliyet'te Güngör URAS "tuta kelebeği"ne dikkat çekiyor:
"Tarla Domatesi Yemek Hayal Oluyor!"
Bu da aynı gazeteden bir başka domates haberi:
"Bir kilo ağırlığında domates yetiştirdi!"
Gönderen A.T. zaman: 15:41 0 yorum
Kategori: doğal tarım, domates yetiştirmede sorunlar, domates zararlıları
Gönderen A.T. zaman: 23:35 0 yorum
Kategori: basında PDA, meehmet ata tansug