Mayıs 12, 2006

İLK YAŞAM BELİRTİLERİ


Derken bir sabah toprağın üzerine doğru yeşil yeşil uzanmaya başladılar.


Önce incecik bir gövde ve iki yana açılmış iki yaprak halinde fidecik. Kimilerinin de içinden çıktıkları çekirdek, kuruyup büzülmüş, yaprakların hala üzerinde! Öyle olanların üzerindeki çekirdeği yavaşça elle tutup atıyorum -öyle ya artık işi bitti!-, yapraklar özgürce iki yana açılıyor... Bir sevinç, bir sevinç...

Daha geniş aralıklarla tepsi gibi kaba dikilenler hızla boy atıyor, kök veriyorlar. Küçük kapların içindekiler daha sakin. Nedense boyları bir türlü uzamıyor. (Bunun nedenini daha sonra anlayacağız!)

Hızla büyüyen grubun kökleri de birbirine dolaşmaya başlayınca onları daha büyük başka birşeyin içine dikmeye karar verip, bu kez yine soluğu bahçe reyonlu bir markete atıyoruz. Praktiker'de 8-10 santim boyunda olan fide kapları ve "Magic-Mix" (üretimi yapan kuruluşun sitesi şu anda açık değilse de adresi: http://iyi.com.tr/) diye hem volkanik hem organik bir toprak buluyoruz. Büyük domates, küçük domatesi yemiyor, ama "erken kalkan yol alır"misali, onlar daha geniş kaplara geçiyorlar.

Bu Magic-Mix ilginç, suyu sünger gibi emiyor, plaj kumu gibi birşey. Adeta laboratuvara dönüyor oturduğumuz yer. Tuhaf kokuyor salon. "Organik toprak"ı "organik" yapanın "hayvansal katkı"(!) olduğu dank ediyor ama lamı cımı yok, önce domatesler!

Sonuç: Tohumların dikildiği kabın boyutu, cinsi, toprak türü ve tohum başına düşen santimetrekare toprağa bağlı olarak fideler arasında ciddi bir sınıf farkı ve gelişmişlik uçurumu ortaya çıkıyor. Oysa hepsi aynı domateslerin çekirdekleriydi...

Bu konuyla önceleri "konvansiyonel" bağlamda, son on yıldır dijital uçurum ve siber hukuk bağlamında "hemhal" olan bendeniz, fırsat eşitliği, altyapı ve üstyapı ilişkisini bir kez de domateslerin geldiği bu aşamada ve somut olarak algılıyorum...

Hiç yorum yok: