Temmuz 08, 2006

P.D.A. ANKARA - TEMEL BİLGİLER- I: TOHUM ALMA, ÇİMLENDİRME

Bu serüvenin bir ağa dönüşmeye başladığı günlerdi ki Ankara'dan, Sayın Gökhan Elmacıoğlu'ndan şöyle bir mesaj gelmiş di:

"Milliyet'teki söyleşiyi biraz sevinerek, biraz da şaşırarak okudum. Zira yaklaşık iki yıldır uğraştığım pembe domateslerin hafif şekerli tadlarını başkaca sevenler olduğu hem de evde yetiştirdikleri hiç aklıma gelmezdi. Yararlı olabilir düşüncesiyle bir kaç şeyi aktarmak isterim. Domatesleri iki yıl kadar önce Ayvalık-Cunda adasında kaldığım Otel Basel'in bahçesinde buldum. Tadları, renkleri ve ince kabuğu dikkatimi çekince, bunun çok bilinmeyen yerli bir tür olabileceği düşüncesi ile bir kaç tanesinin çekirdeklerini aldım. Geçen yıl Ankara'da denemesini yaptık. Ancak, açık arazide iklim biraz sert ve su az olunca minyatür vaziyette kaldılar. Şehir içinde evinin bahçesinde yetiştiren bir arkadaşım ise oldukça iyi sonuçlar aldı. Takiben, geçen yıl Antalya'dan Ankaraya dönerken Burdur civarında bir yol kenarı köy pazarında da buldum ve hepsinden fide yaptım bakalım sonuçlar nasıl olacak. Kabuğunun ince ve etli, dokusunun kırılgan olması sebebi ile sizin de dediğiniz gibi ticari anlamda üretim ve satış için kullanılamıyor. Yine kabuk özelliği nedeniyle gece gündüz sıcaklık farkının az olduğu ve biraz da nemli iklimlerde daha gürbüz ve mutlu oluyor. Balkonda yetiştirenler için bulabilirlerse az miktarda, yanmış koyun veya inek gübresini öneririm."

Gökhan Bey daha sonra Pembe Domates Ağı'na katıldı. Ancak uzunca süre bir havadis almadık kendisinden. Dün iletişim listemize -biri pembe domatesten nasıl tohum yapılacağı diğeri de doğal yollarla mücadele konusunda- yolladığı iki mesajın içeriği üyelerimizin haklı takdirini kazandı. Örneğin Arzu Karamani Pekin'in ki kendisi gerçek bir "green finger" olup balkonunda elma bile yetiştirmiştir, "şahane bir başvuru kaynağı olmuş bu" dediği bu ipuçlarını buradaki ziyaretçilerle paylaşmamak olmazdı. Buyrun, okuyun. Hele şu aralar eline pembe domatesin kendisi geçenler, geçebilecek olanlar daha da dikkatle okusun. Çünkü bugünkü bir (1) pembe domates, gelecek yıl en azından size elli pembe domates fidesi verebilir!
* * * * * * * * * * * * * * * *
TEMEL BİLGİLER- TOHUM ALMA - ÇİMLENDİRME

Yazışmalarda -sanırım biraz da mevsimin etkisi ile- fide arayışı olduğu görülüyor. Fideden yetiştirmek profesyonel üreticiler için gerek kazanılan zaman/maliyet gerekse daha az ilgi istemesi nedeniyle tercih edilir. Bu nedenle sera cenneti Antalya'nın Kumluca ilçesi adını Fidelice olarak değiştirecek düzeyde profesyonel fide üretimi yapar. Ancak bizim gibi amatörler açısından tohumdan üretim de tercih edilebilir ve zevkli bir yöntemdir. Bunun için tohuma ihtiyacınız olacaktır. Tohum içinse olgunlaşmış bir Pembe Domatese. Domates alınır, -genelde üst ve alttan basık şekillidir- sapı ile tabanı arasından kesilir. Ortaya içinde çekirdeklerin bulunduğu üçgen şekilli odacıklar çıkar bu odacıkları bir çay kaşığı yardımı ile bir çay tabağına sıyırıp, domatesin kalan kısmı üzerine az tuz, az kekik ve bolca sızma zeytinyağı ile ekmek bandırılarak afiyetle yenir. Çay tabağındaki çekirdekler ve bağlantı dokuları itinayla bir küçük pet şişeye aktarılır, içine yarıya kadar tercihen klorsuz damacana suyu veya kaynamış soğutulmuş su konur, kapağı kapatılır iyice çalkalanarak çekirdeklerin diğer dokulardan ayrılması sağlanır, gerekirse bu cekirdekişlem bir iki kez tekrar edilir. Daha sonra süzülür ve ara dokulardan ayrılan çekirdekler bir parça kağıt havlunun üzerine alınır. Evin içinde kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra kağıt havluya yapışırlar, bunlar küfrederek birer birer temiz bir kağıt havluya alınır, katlanıp zarf haline getirilir, hava almayacak şekilde ya bir naylon poşete konulur yada streç filme sarılır, buzdolabının kapağındaki kapaklı bölümde bahar başına kadar saklanır.

ÇİMLENDİRME

Ne zaman ekilir ? Bu yaşadığınız yere bağlıdır. Güney Ilıman iklimleri (Ege Akdeniz) için Şubat sonu, Kuzey ılıman iklimleri için Mart Ortası-sonu, Karasal iklimler için Nisan sonu gibi ekim yapılır. Ekim çimlendirme ekimi için yassı bir yoğurt kabı alınır, dibine su tahliye delikleri açılır, 2/3 oranında temiz torfla doldurulur, hafif bastırılarak biraz sıkıştırılır, üzerine domates çekirdeklerimiz 2,5-3 cm ara ile düzgün sıra halinde dizilir. Üzerlerine 2-3 mm yi geçmeyecek şekilde torf serpilerek örtülür çok hafif bastırılır. Sonra sprey sulama ile torf ıslatılır, iklime bağlı olarak yüzeyin devamlı nemli kalması için günde 3-4 kez sprey sulama yapılır (Suyu abartmayın fazlası en az azı kadar zararlıdır). Hatta nemi korumak için çimlenme başlayıncaya kadar kabın ağzı hava dolaşımını tamamen kesmeyecek şekilde kısmen bir cam parçası ile kapatılabilir. Çimlendirme sürecinde bu kap "indoor" tabir edilen oda içi koşullarda tutulur, kesinlikle dışarı çıkartılmaz. 4-6 hafta içinde topraktan başını çıkaran fidecikler görülerek mutlu olunur. Fidecikler, 1-2 santim boya gelip ilk iki yaprakları toprağa paralel hale geldikleri anda ilk nakil (Şaşırtma) zamanı gelmiş demektir. (Domates en az bir kez şaşırtılır yani yerinden çıkarılıp başka yere dikilir iki kez de yapılabilir). Artık bireysel saksılarına dikilebilirler. İkinci şaşırtma yapılacaksa bu saksıların çok büyük olmasına gerek yoktur 8-10 cm derinlik, 8-10 cm çap yeterli olur. Fidecekleri çıkartırken kökün çevresindeki 2-3 cm çapında alandaki toprak dağıtılmadan alınırsa daha kolay tutar.
Saksılara, aldığımız toprağın sığacağı küçük çukurlar açıp, fideciklerimizi buraya yerleştirip çevresini biraz bastırarak sıkıştırıp can suyunu veririz. İkinci şaşırtma ilk iki üç dal çıkıp kendini belli ettikten sonra yapılır bu seferki saksı daha büyük olmalıdır.

Domates, kökü merkez olmak üzere yaklaşık 20 ila 25 cm alana kök atar dolayısıyla bir tek domatesin dikileceği saksı minimum 40-50 cm olmalıdır. "E bunu evde nasıl yapayım?" diyeceksiniz. 30 cm çap yeterli olur. Derinlik de 20 cm civarı idare eder. Ne zaman açık havaya çıkarılır ? İlk şaşırtmadan sonra çıkarılabilir ama gece sıcaklıklarının 10 C derecenin altında olmamasına dikkat edin. Eğer ikinci şaşırma yapmayacaksanız ilk şaşırtmadan hemen sonra yetiştirme saksısına dikin. Her nakilde toprağı iyice sulamayı unutmayın, nakil bitki için ciddi bir stres kaynağıdır, ilk birkaç gün biraz buruşuk olabilirler. Kök çevresi toprağını dağıtıp kökü haraplarsanız da ölürler.

İyi Domatesler
Gökhan
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Moliere'in "nesir konuşuyormuşum ben" diyen kahramanı misali, ben de şimdi diyorum ki, "nesir konuşmaya çalışıyormuşum"! Çünkü şimdi gördüm ki bu tohum alma işini kelimenin tam anlamıyla "kafa göz yararak" yapmışım. Bu ağın oluşmasına yol açan -resimdeki pembelerdi. Yani ikisi dostumuz Baliç'lerin annesi Hafize Hanım'ın Çerkezköy'de yetiştirdiği, biri de yine onlar tarafından Çanakkale'den alınıp getirilen üç pembe. Gökhan Bey'in dediği gibi afiyetle yendiler güneşte biraz olgunlaştıktan sonra. Sadece çekirdekli kısımlarından bir miktarını bir kağıt peçetenin üzerine alıp, elle yayıp, yine aynı pencerenin önünde bir iki gün kurumaya bırakmıştık. İyice kuruduktan sonra da sarıp sarmalayıp buzdolabına -hem de derin dondurucu bölümüne- atmıştık. Münevver Eminolu'nun "haydi dikin onları" dediği Nisan ayı başında aynı peçeteyi hafif ıslatıp çekirdekleri fide kaplarına dikmiştik... Oysa baksanıza daha neler neler yapmak gerekiyormuş... Ama P.D.A'nın erdemi de burada saklı değil mi? Bilgi ve deneyleri paylaşmak! Çok teşekkürler Gökhan Bey'e...

1 yorum:

Levent Veziroglu dedi ki...

Değişik domates tohumlarını tor fa koyduk , 8 gün oldu sadece İtalyan minik uzun tohumları dün topraktan başlarını çıkarttılar ,Öbür. Cinslerde hiç ses yok ! Acaba bozukmu öbür tohumlar? Ne kadar süre beklemeliyim?